MÜRŞİD-İ KAMİLİ ZİYARET ADABI-1

MÜRŞİD-İ KAMİLİ ZİYARET ADABI

Çok Değerli kardeşlerim,

Yüce Rabbimize Hamd olsun ki, bizleri çok değerli, Rabbine düşkün, Peygamber efendimiz. sav.’in yolundan ayrılmayan ve ona sımsıkı sarılan bir Mürşid-i Kamil insanla bizi tanıştırdı. Buna ne kadar Hamd etsek azdır.

 Tabii ki Mürşidi Kamilleri sevmek demek Allahı sevmek, Peygamberleri sevmek manasına gelir bunu hiçbir zaman unutmayalım.

Onlar, Peygamber Efendimizin varisleri olduğundan, her zaman övülmeye layık olmuşlardır. Biz onları ne kadar seversek, onlara ne kadar bağlı olursak Allaha ve Resulüne o kadar bağlıyız demektir. Çünkü onlar hayatlarını insanlığa adamışlardır.

İnsanlığa kendisini adamış Mürşidi Kamil birisini ziyarete gittiğimizde nasıl davranmalıyız.

Tabii ki her konuda olduğu gibi bu konuda da bize örnek olacak olan Peygamber Efendimizdir. Sav. dir

Bu ziyaretlerle ilgili çok güzel bir hadisi aşağıda yazıldığı gibi sizlere naklediyorum.

 “Abdulkays kabilesinden bir gurup insan Hz. Rasûlullah’ı (s.a.v) ziyarete geldiler. Başlarında reis olarak Münzir el-Eşec bulunuyordu.

 Efendimiz (s.a.v) bir gün evvel onların geleceğini ashabına haber vermiş ve kendilerini hayırla anmıştı.

 Kafile Medine’ye gelince, yolcular hızlıca bineklerinden inip hemen Mescid-i Nebevi’ye koştular.

 Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz oturuyordu; geldiler elini ve ayaklarını öptüler.[1] Efendimiz (s.a.v) hepsine merhaba etti; hatırlarını sordu.

 Kafile başkanı Münzir el-Eşec (r.a) ise kafilenin yanında idi.

Yükleri yerleştirdi, hayvanları bağladı.

 Acele etmedi. Önce kafileye tahsis edilen konaklama yerinde bir gusül abdesti aldı. Elbise koyduğu sandığı açtı; içinden temiz ve beyaz elbiselerini çıkarıp giyindi.

 Sonra mescide girdi, iki rek’at namaz kıldı, dua etti. Dua’dan sonra kalkıp huşû, edep ve sükûnet içinde Hz. Rasûlullah’a doğru yürüdü.

 Allah Rasûlü (s.a.v) bir tarafına yaslanmış ve ayağının birisini dikmiş bir şekilde oturuyordu.

 Onun bu edeb ve huşû içinde geldiğini görünce oturduğu yerde doğruldu ve ayağını topladı “Buraya gel ey Eşec!” diyerek yanına çağırdı, sağ tarafına oturttu, merhaba etti ve kendisine iltifatta bulundu.[2] Bu davranışı ile onun diğerlerinden daha faziletli olduğunu gösterdi.[3] Münzir el-Eşec (r.a), Allah Rasûlü’nün elini tuttu ve öptü.[4] Efendimiz (s.a.v): “Ey Münzir, sende Allah ve Rasûlünün sevdiği iki haslet var.

Onlar, hilim ve sükûnetle hareket etmektir.” buyurdu.

 Münzir (r.a): ‘Ya Rasûlallah! O hasletleri ben mi kazandım, yoksa fıtratıma Allah mı koydu?’ diye sorunca,

 Efendimiz (s.a.v): “Onları senin fıtratına Allah koydu.” buyurdu.

 Bunun üzerine Münzir (r.a): “Allah ve Rasûlü’nün sevdiği iki hasleti benim fıtratıma koyan Allah’a hamdolsun.” dedi.’[5]

Zannederim bu Hadis-i Şerif bizlere Mürşidimizi ziyaret ederken nasıl davranacağımız hakkında çok güzel bir örnek olmuş oldu.

Bendenizde Hacı Babamın sohbetlerinde dinlemiştim.

Hacı Babamız da Mürşidi Hacı Mustafa Hayri Babayı ziyarete gittiklerinde, Önce, abdestlerini alırlar (Gusul) Trabzon’dan yanlarında getirdikleri temiz elbiseleri giyer Mürşitlerini öyle ziyaret ederlerdi.

 Hatta eve doğru giderken Tekbir ve Selatü Selam getirirlerdi.

Bu iki güzel olay bize ışık olsun, bizde Mürşidimizi ziyarete giderken aynı yolları izlememiz gerekir.

Çünkü Onlar, Bize Allah ve Resulünün bir emanetidir.

Mürşidimize karşı yapacağımız hürmet Allah ve Resulüne karşı yapılmış sayılır.

Her şeyin en güzelini Allah bilir.

Değerli Kardeşlerim, bu konu üzerinde (Mürşid-i Kâmili ziyaret hususunda) seri olarak birkaç başlık altında yazmaya çalışacağız. İnişaallah. Takip edilirse faydası olacağı kanaatindeyim.

Allaha emanet olun.

 

 

 

 

 

[1] Nesaî, İman 6. (No: 5006)

[1] Buhari, İman 37; Müslim, İman, 1

[1] Ebu Davud, Edeb, 148; Beyhakî, Sünen-i Kübrâ, VII, 102



 

 

 

 

[5] Müslim, İman, 25-26; Ebu Davud, Edeb, 148

Yorum gönder

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.