BAŞIMIZ SAĞOLSUN

                                                                 BAŞIMIZ SAĞOLSUN!

                      Manisa’nın Soma ilçesinde ki bir kömür madeninde çok büyük bir facia yaşanmış durumdadır. Resmi rakamlara göre şu anda yaklaşık üç yüz civarında vatan evladımız şehit durumundadır. Bu rakamın her geçen gün artacağı da belirtilmektedir! Allah Teala Hazretlerinden bu faciada şehit olan kardeşlerimize gani gani rahmetler diliyorum ve Rabbimiz Teala Hazretlerinden geride bıraktıkları yakınlarına da sabrı cemil diliyorum.

                        Şimdi herhangi bir suçlu aramadan hep beraber kenetlenme ve dua zamanıdır!

                     Ben bu yazımda şu anda ki medyada üzerinde durulan bir taraf haklı veya bir taraf haksız suçlaması gibi bir değerlendirmelerde bulunmak istemiyorum. Benim üzerinde bulunacağım taraf ÖLÜM gerçeği üzerindedir!

                     Ölüm, İslami kaynaklarda   önceden belirlenmiş ve tayin edilmiş olduğunu Peygamberimizin mübarek sözlerinden öğrenmekteyiz. Peygamberimiz mübarek hadislerinde şöyle buyurmaktadır; “  Bir çocuk anne karnına düştüğü zaman dört aylık olduğunda ALLAH Teala Hazretleri bir melek yaratır ve bu meleğe o anne karnına düşen bu bebeğin eceli, rızkı,sakat mı sağlam mı doğacağı ve ömrü yazılı olan bir defter verilir.”  

                     Bu mübarek hadisi şerif bizlere ömrün ve ecelin önceden tayin edildiğini ve kayıt altına alındığını göstermektedir. 

                    Demek oluyor ki ömür ve ecel önceden tayin edildiğinden biz insanların bu konularda herhangi bir dahilimiz yoktur. ALLAH Teala Hazretlerinin biz kulları tayin ve takdir ettiği zaman diliminde yaşarız ve vaktimiz dolduğunda ayeti celile de ifadesini bulduğu gibi vaktimiz geldiğinde de o vakit ki herhangi bir şekilde bu ecel ne ileri ve de geri bırakılır o vakit geldiğinde görevli melek Azrail (A.S.) canımızı alır.Bu konuyla ilgili ayeti celiliyi sizlere vermek isterim.” Ecel geldiği vakit  ne ileri bırakılır ne de geri bırakılırlar!” Bundan dolayı bazı basın organlarında bazı sivri kardeşlerimizin söylediği gibi orada olmasalardı ölmezlerdi sözleri büyük bir cahilliktir. Bu kardeşlerimiz ALLAH Teala Hazretlerinin tayin ve takdir ettiği zaman diliminde ve yerde hayatlarını bu canların asıl sahibine teslim etmişlerdir.

                     Tabi bu cümleleri yazarken de eğer bu vahim olayda ihmal ve sabotaj gibi insanı endişeye düşüren ayak oyunları varsa bunlarında en kısa sürede ortaya çıkartılarak sorumluların en ağır şekilde hesabının da sorulması bizlerin en büyük görevlerimiz arasındadır. Ayrıca bugün yerel gazeteleri okurken bir gazetede  bu facianın yaşandığı yerde ölen kardeşlerimizin yakın akrabalarının üstlerini başlarını parçalayarak ağladıklarını gördüm. Bu durumda şehit olan kardeşlerimizi Peygamber Efendimizin ifadesinde yerini aldığı gibi zarar vereceğini ve bu kardeşlerimizi rahatsız edeceğini de önemle vurgulamak isterim!

                     Ayrıca bu elim kazanın hükümetimize çıkartılması da izan ve anlayışla da bağdaşmayacağını düşünmekteyim. Hükümetimiz devletin elinde can çekişen bir kurumu özelleştirmiş durumdadır. Asıl önemli olan bu özelleştirme yapıldıktan sonra bu kurumu alan insanların hak ve adaleti elden bırakmamaları lazım gelmekteydi. Yine medyadan okuduğumuza göre yer altında beş yüz kişilik yaşam odalarının olması lazım geldiği fakat bu işletmeyi alan insanların bu odaları ihmal ettiğini okuduk! Her ne kadar bu ve bunun gibi belki de bizlerin bilmediğimiz daha başkaca bazı ihmaller vardır bu ihmallerin üstüne bu kaza olduğundan bu kadar büyük bir kayıp yaşamış bulunmaktayız.

                       Facianın yaşandığı maden şirketinin sahibi hem de herhangi bir  eksiltme düşünmeden mutlak eksiksiz olarak bu şehit olan kardeşlerimizin tazminatlarını varislerine vermesi gerekmektedir. Hükümetimiz bunun yakın takipçisi olmalıdır!

                       ALLAH Teala Hazretleri bu elim kazada ölen ve şehit olan tüm kardeşlerimize   merhamet etsin! Eğer var ise sorumlular en kısa sürede hakim karşısına çıkartılmalı ve bu kazanın hesabı sorulmalıdır.

                         Böyle elim kazaların bundan sonra olmaması için devletimiz ve hükümetlerimiz denetimlerini mutlak ve zaruri olarak yapmalı ve bu kontrolleri yapmada suiistimal etmemelidir! Şu unutulmamalıdır ki her şey para değildir!

                        Üzgünüm ama yinede yazacağım “ Ne acıdır ki bu ülkede hayat o kadarda değerli değil!”…

 

 

                                                                                                                             Nizamettin BEKAR/TRAB

Yorum gönder

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.