ÇOCUK SEVGİSİ

ÇOCUK SEVGİSİ ÜZERİNE  – Cemal Yıldız

Çok değerli kardeşlerim,

Hepinizi Allahın selamı ile selamlıyorum. Rabbimin, Rahmeti, Bereketi, İhsanı tüm inananların üzerine olsun.

Sevgi Yüce Rabbimin insanoğluna bahşettiği en büyük olgulardan biridir.

Öyle ki;

Sevgi olmazsa, saygı da olmaz,

sevgi olmazsa, iyilik de olmaz.

Sevgi olmazsa, muhabbet olmaz,

Sevgi olmazsa, güzellik olmaz.

Sevgi olmazsa, çiçekler büyümez.

Sevgi olmazsa, iyi, doğru, çirkin. güzel ayırt edilemez.

Sevgi olmazsa, iyi insan yetiştirilemez. Bu örnekler çoğaltılabilir.

İlim adamları sevgi gösterilen bir çiçeğin daha güzel ve gür yetiştiğini tespit etmişlerdir.

Tabii ki sevginin kaynağı da bellidir. Sevginin kaynağı Yüce Rabbimizdir. Bize sevmeyi o öğretti.

Nasıl ki Peygamber Efendimizi hiç görmediğimiz halde ona karşı sevgi besliyoruz.

Rabbimizi de hiç görmediğimiz halde, ona karşı da sonsuz sevgi besliyoruz.

Öyle ki; Her bir ayet okuyuşta Rabbimize sevgimiz artıyor.

Her bir hadis okuduğumuzda Peygamberimize karşı sevgimiz artıyor. Değil mi?

Buradan yola çıkarak, çocuklarımızı nasıl sevmeliyiz?

Biraz mütealasını yapmak isterim.

Ve her zaman olduğu gibi önce o ulul azim peygamberimizin çocuk sevgisine bir bakalım

Peygamberimizin çocuk sevgisini hepimiz biliyoruz. Torunları ile saatlerce oynar. Onların isteklerine karşılık verirdi.

Hz. Enes diyor ki:

“Çoluk çocuğuna Peygamberimizden daha şefkatli bir kimseyi görmedim.

Oğlu İbrahim’in Medine’nin Avali semtinde oturan bir süt annesi vardı.

Beraberinde ben de bulunduğum halde Resulullah sık sık oğlunu görmeye giderdi.

Varınca, demircinin duman dolu evine girer, oğlunu kucaklar, koklar, öper ve bir süre sonra da dönerdi.”

Peygamberimiz, kızı Fatıma’yı çok severdi. Bir sefere çıkacağı zaman en son ona uğrar, dönüşünde ise önce onun yanma giderdi.

Hz. Fatıma babasını ziyarete geldiğinde ise, Peygamberimiz sevgili kızını karşılamak için ayağa kalkar, alnından öper ve yanına oturturdu.

Hazret-i Fatıma’nın iki oğlu vardı: Hasan ve Hüseyin. Peygamberimiz bu torunlarım çok severdi. Onları kucağına alır, omuzuna çıkarır, okşar, sırtında taşır, oyun oynar, isteklerini yerine getirirdi.

Hz. Ömer (ra)

Çocuk Sevgisi Halife Hazreti Ömer (r.a.) Eshab-ı Kiram’dan bir zatı vali tâyin etmek üzere huzuruna çağırmıştı.

Hazreti Ömer’in torunlarından biri çıkageldi. Hazreti Ömer torununu kucakladı, öptü ve onun gönlünü hoş etti.

Orada bulunan zat Hazreti Ömer’e (r.a.):

— Ya Ömer! Sen çocukları sever misin?

Halbuki ben, on tane torunum olduğu halde hiç birisini bu zamana kadar kucağıma almadım ve öpmedim, dedi.

Hazreti Ömer ona:

— Allah senden merhameti kaldırmışsa ben ne yapayım? dedikten sonra

«Kendi çocuğunu ve torununu sevmeyen, halkı hiç sevemez» diyerek vali tâyin etmekten vazgeçti.

Hacı Babamıza da, çocuklara çok değer verir. Onlarla şakalaşır. Onlara İslami sorular sorar.

Sohbet sonrası eğer sohbette çocuk varsa hemen ona bildiği bir sureyi okutur. Onu onurlandırır.

Hacı Babamız, sohbet esnasında, bazan su içmesi hasıl olduğunda yanında kim varsa ona suyu verir o da içer bu sohbet boyu üç veya beş kere olur.

Bir sohbet esnasında torunu Ebrar yanına oturmuştu.

Daha önceden bizden görmüş olduğundan o da Dedesine (Hacı Babamıza) su ikram eder. 

Bu benim dikkatimi çekti. Ara ara ona bakıyordum inanın belki de sohbet boyu Ebrar dedesine yirmi veya daha fazla su ikram etti.

Hacı Babamızda her seferinde bir yudum aldı bardağı ona verdi.

Bunun ben ibretle izledim. 

Hacı Babamız da çocuklara çok değer verir. Onların iyi yetiştirilmesi için, bize her zaman nasihatlerde bulunur.

Bizim halimizi hatırımızı sorduğunda mutlaka çocuklarınkini de sorar.

Değerli kardeşlerim. Allah’ımıza hamd olsun ki bize örnek bir insanla seyr-i sülükümüzü tamamlamayı nasip etti kıymetini bilelim.

Yaşantısını örnek alalım.

Allaha Emanet olun.

1 yorum

comments user
moderator

Çocuklarımıza gerekli sevgiyi göstermede en az Hacı babamız kadar imtinalı olalım.

Yorum gönder

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.