Warning: Undefined variable $PRO_VERSION in /home/enveriy1/domains/enveriyye.com/private_html/wp-content/plugins/pwaplusphp/pwaplusphp.php on line 326

ORUÇLA İLGİLİ BAZI TERİMLER

ORUÇLA İLGİLİ BAZI TERİMLER

Derleyen: Cemal Yıldız 20.06.2015

Çok değerli Kardeşlerim;

Okuduğumuzda bizleri aydınlatacak olan ve hayatımızın her safhasında bize lazım olan bilgiler vardır.

İşte her Ramazan ayında bizlere lazım olacak olan bazı terimlerin manalarını acizane aşağıda derleyip istifadenize sunduk.

Malum Ramazan senede bir ay. İnsan oğlu da unutkan. Bu bilgiler bilgi dağarcığımızda bulunursa iyi olur. 

Ramazan ve oruç için bazı terimler

Ramazan kelimesinin bir manası ‘sonbahar yağmuru’dur.

Ramazan ayı ve oruç, sonbahar yağmurunun etraftaki tozları ve pislikleri götürüp temizlediği gibi günah kirlerini götürüp kalbimizi temizler.

Ramazan kelimesinin ‘ramad‘ kelimesinden türediği de düşünülmüştür ki, bu da güneşin ısısından taşların yanıp kızması manasına gelir.

İşte mümin de oruçla böyle yanar kavrulur ve günahları eriyip gider.

İmsak

Oruçlu olan insanın orucu bozan şeyleri yapmamaya başlaması gereken zamandır. İmsak vaktinde tan yeri ağarmaya başlar. İmsakla beraber artık oruç başlamıştır.

Sahur

Oruç tutmak için gecenin imsaktan önceki vaktinde yenen yemeğe sahur denir.

Efendimiz bir hadislerinde “Sahura kalkıp sahur yemeği yiyin. Zira sahurda bereket vardır.” (Buhari, Savm 20) buyuruyorlar.

Oruç

İmsak vaktinden (ikinci fecir) akşam güneş batıncaya kadar hiçbir şey yememek, içmemek ve cinsel münasebette bulunmamaktır.

İftar

Orucun bitirilmesi gereken vakittir. Bu da akşam güneşin batmasıyla olur.

Akşam namazını bildirmek üzere okunan ezan aynı zamanda iftar vaktini de bildirmektedir. Akşam ezanı okununca geciktirmeden iftar yapılmalıdır. Bir hadis, iftarda acele edilmesi gerektiğini şu şekilde ifade eder: “İnsanlar iftarı yapmakta acele ettikleri sürece, hayır üzere devam etmiş olurlar.” (Buhari, Savm 45)

Şöylede diyen alimler vardır Oruç Ezanla başlar-Ezanla biter. (Ellahuekber deyince oruç açılır. Ellahuekber deyince yeme içme kesilir.) Yeme içme en azından on onbeş dakika önceden kesilirse daha ehemniyetli olur. Yani ezanın bitmesini beklemek doğru değildir.

 

Teravih

Ramazan ayında yatsı namazıyla birlikte kılınan, yirmi rekatlık bir namazdır.

Fidye

Sürekli bulunan bir hastalıktan veya yaşlılıktan dolayı oruç tutamayanların tutmaları gereken her gün için bir fakiri doyuracak miktarda tasaddukta bulunmalarına fidye denir.

Fidye sürekli hastalar, çok yaşlı kimseler için bir sevaba ortak olma vesilesidir.

Fitre

Temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların Ramazan bayramına ulaşmalarının bir şükrü olarak yerine getirmeleri gereken bir ibadettir.

Buna fıtır sadakası da denmektedir. Aile reisi bütün aile fertleri adına, fakirlerin de bayrama aynı toplumun bir ferdi olarak kavuşması ve sevinmesi için fitreyi verir.

Müslüman’ın, normal bir insanın bir günlük yiyeceği miktarda fitre vermesi en uygun olandır.

Fitre,eğer bütçeniz müsait ise Ramazan ayının başlangıcında verilirse daha iyi olur. Bu beklentide olan insanların ihtiyaçları karşılanmış olur.

İ’tikaf

Ramazan ayının son on gününde ibadet niyetiyle bir insanın, belli kurallara uyarak bir mescitte inzivaya çekilmesidir.

Allah Rasulü (sas) Medine’ye hicretten sonra Ramazan’ın son on gününü i’tikafta geçirirdi.

Bazı alimler bir saat bile i’tikaf yapılabileceğini söylerler.

Önemli olan insanın, hayatın bunca telaşesi içinde belli bir süre de olsa Rabbiyle baş başa kalması ve kendini ibadete vermesidir.

Hatta Camiye namaz kılmaya girerken itikaf’a niyet edilirse büyük sevabı vardır.

Keffaret

Ramazan orucunu kasten bozan kimsenin bir günlük Ramazan orucu yerine, ceza olarak ard, arda iki ay oruç tutmasıdır.

Kefaret, orucu tutmamanın değil; tutulan orucu kasten bozmanın cezasıdır.

Oruçlunun dikkat etmesi gereken durumlar:

Başlanmış olan orucu bilerek bozmanın dünyevi bir karşılığı olarak kefaret orucu cezası vardır.

Ramazan’da bile bile yemek yeyip bir şeyler içmek ve cinsel ilişkide bulunmak orucu bozduğu gibi kefaret gerektirir.

Bu kefaretin peşi peşine olması şarttır. Kısaca ifade etmek gerekirse, bir şey yeyip içme ve cinsel ilişkide bulunmayla, bu kapsamda değerlendirilen şeyler orucu bozar. Bunlar bilinçli ve kasten olursa orucu bozdukları gibi kefaret gerektirirler.

Ancak unutarak bunları yapan bir kimse, ne yaptığının farkına vardığı an bunları terk ederse orucu bozulmayacağı için kaza ve kefaret orucu tutmasına gerek yoktur.

Yorum gönder

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.